8 Ocak 2018 Pazartesi

Hikaye - 1

Kapıyı sessizce kapatabiliriz. Bunun tersi de mümkün. Bu iki olanak üzerine konuşmak ise üçüncü bir eylemdir ve ilk iki eylem ile bağlantısı aynı gezegen üzerinde gerçekleşmiş olması ya da üç eylem sırasında da kol saati takıyor olmamız değildir. Aslında bir gezegen üzerinde yaşadığımız yahut zamanın entropinin yönünü göstermesi önermeler sadece modellemedir ve bir öze yahut bunun dönüşümlerine karşılık düştüğü kesin değildir. Elbette bir gezegenin üzerinde yaşıyoruz. Ama 'İşte, bu dünyadır' derken parmağımızın bir merkezi gösterdiğine emin miyiz ? Yaptığımız, imlem örüntüsünün içerisinde yeni konfigürasyonlar kurmaktan başka neye yarıyor?

Bu üç eylemi bağlayan bir başka zemin mevcuttur. Bunun eleştirdiklerimizden daha geniş bir dizge olması ise saçma. Zira biz,  dizgemiz zayıf olduğu için yarı yolda kalmış değiliz. Aksine güçlü olduğu için, aldatıcı olduğu için yarı yolda kalıyoruz. İlerlememiz kelimeler ve şeylerin aynı tözden yapıldığını kavramaya bağlı. Yani ihtimallerin her birini çözen ve yeni bir duyarlılıkla yeniden kuran bir araştırma noktası bulabilmek. Peki sonra ne olacak ?

Anlatılmaması ihtimal dahilindedir. Peki neden onu gerçekleştirmeyiz? Gerçekleşmemiz gerçekten buna mı bağlı. Bir elimizle yaşarken diğer elimizle düzeltmek zorunda mıyız? Yaşıyor muyuz?

Soru sorabiliyor muyuz? Hikaye anlatmak ve soru sormak eylemleri arasındaki içsel bağlantı nedir?

Bu soruların bir kısmına cevap arıyor olacağım ve burada paylaşacağım metinlerin bu arayış ile ilgisi olabilir de; olmayabilir de. Selamlar. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Direnmeme'nin Metafiziği

Burada başka bir başlık kullanmak isteyebilirdik. Üstelik başlığımızdaki fonetik sorunun, teklemenin de farkında olarak, buna rağmen bu seçi...