10 Ağustos 2018 Cuma

''Kendilik'' Kavramı ve Çözümleme

Kendimi çözdüm. (Ne büyük iddia!) Geriye bir şey kalmadı. Vurgu bu ikinci cümlede. Bu neyi gösterir ?

İnsanın kendisinde bir şey olmadığını, bunun da ötesinde ''bir şeyin en başta bir şey olmadığını'' kavramak gerekiyor. Öteki'ler ve söylem'ler ile ilişki içerisinde oluyor kendi dediğimiz şey, yani kendisinin hem içerisinde hem dışarısında. İçeride ve dışarıda. Açılma An'ın içerisinde yaşanıyor. Bunu bilirsiniz : Dünya hazırdır ve ilk önermenin içerisinde tüm önermeler gizlenmiştir. Bu önermeler dünyamızın ufkunuy çizdiği anlamda, dünya ilk anda açıkça gösterilmiş ve gizlenmiştir. Onu kazanmak için derin bir düşünme yahut kurucu bir deneyim ile ona yaklaşmalısınız.

Peki bu yaklaşmanın yolu felsefe mi, sosyoloji mi, düşünce mi, sanat mı ? Artık buna çok az ihtimal verebiliyorum. Biz dünyanın ancak tasvirini yapabiliyoruz.

Öyleyse harcadığımız tüm bu zamanı ne yapacağız ?

Bunun için kızılması gereken tek bir kişi var : Zaman harcamak zorunda olan ve dolanmak zorunda olan. Ama o bile birisi değil, Yaşam'ın canlılığının bir ifadesi ve kendisini bulması süreci olarak yaşanıyor ve yaşanmakta. Bu yaşananın bir anlamı var mı ? Bilmiyoruz. Niçe abi'nin önerdiği gibi, bunu biz böyle istemiştik deyip geçelim.

Ama kızgınlığımızı unutmayalım. Çünkü kızgınlığımızın yöneldiği düşünce, şablon, motiflerin kaynaklarını çözümlemek ile yükümlüyüz. Dönüşmek için bu gözlem şart. Ona karşı bir tepki oluşturmadan. Anlayarak. Yargılamadan. Aşmanın tek yolu bu.

Peki aşma gibi bir metaforu kullanmak da sorunlu değil mi ?

İnandığımız Yaşam mı, yoksa Yaşam'ın yankısı mı ?

Direnmeme'nin Metafiziği

Burada başka bir başlık kullanmak isteyebilirdik. Üstelik başlığımızdaki fonetik sorunun, teklemenin de farkında olarak, buna rağmen bu seçi...